İçindekiler

Tüp Mide Ameliyatı Riskleri

Tüp mide ameliyatı genellikle güvenli olsa da, mide kaçağı, enfeksiyon, kanama, reflü ve vitamin eksiklikleri gibi bazı riskler ve yan etkiler içerebilir.

Tüp Mide Ameliyatı Riskleri ve Yan Etkileri: Bilinçli Bir Bakış

Tüp mide ameliyatı, morbid obezite ve buna bağlı yandaş hastalıkların tedavisinde etkinliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Ancak, her cerrahi operasyon gibi, tüp mide ameliyatı da potansiyel riskler ve yan etkiler içerir. Bir hastanın bu sürece adım atmadan önce, Tüp Mide Ameliyatı Riskleri ve Yan Etkileri hakkında tam ve doğru bilgiye sahip olması, “bilgilendirilmiş onam” sürecinin en temel parçasıdır. Bu sayfanın amacı, umut vaat etmek veya riskleri küçümsemek değil, potansiyel tüm senaryoları bilimsel bir dürüstlükle ortaya koymaktır.

Bu bilgilerin sunulmasındaki hedefimiz, şeffaflık ilkesiyle hareket ederek güvene dayalı bir hekim-hasta ilişkisi kurmaktır. Risklerin varlığını bilmek, aynı zamanda bu riskleri yönetmek ve en aza indirmek için profesyonel bir ekibin ne kadar kritik olduğunu anlamaya yardımcı olur. Profesyonel ekibimiz, bu süreçte size tüm yönleriyle rehberlik etmek ve her sorunuzu yanıtlamak için buradadır.

Tüp mide ameliyatı hasta dönüşüm fotoğrafı
Tüp mide ameliyatı hasta dönüşüm fotoğrafı
Tüp mide ameliyatı öncesi ve sonrası hasta görseli

Tüp Mide Ameliyatı Güvenli mi? Risk-Fayda Analizi

“Tüp mide ameliyatı güvenli mi?” sorusunun yanıtı, bir risk-fayda analizi yapıldığında anlam kazanır. Hiçbir cerrahi işlem %100 risksiz değildir. Ancak asıl değerlendirilmesi gereken, morbid obezitenin kendisinin yarattığı risklerdir. Kontrol altına alınamayan morbid obezite; Tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, felç, karaciğer yağlanması ve bazı kanser türleri gibi hayatı tehdit eden birçok ciddi hastalığın ana nedenidir. Bu bağlamda, deneyimli bir merkezde ve uzman bir cerrah tarafından yapıldığında, tüp mide ameliyatının riski, morbid obezite ile yaşamanın risklerinden genellikle çok daha düşüktür. Ameliyat kararı, bu iki durumun riskleri karşılaştırılarak kişiye özel olarak verilir.


Ameliyatla İlişkili Erken Dönem Riskler (İlk 30 Gün)

Ameliyat sonrası ilk bir ay, vücudun cerrahiye verdiği tepkinin en yoğun olduğu ve en yakından takip gerektiren dönemdir. Olası erken dönem riskler şunlardır:

1. Kaçak (Anastomoz Sızıntısı) Riski

Tüp mide ameliyatı mide kaçak riski, en çok merak edilen ve en ciddi erken dönem komplikasyonudur. Midenin kesilip yeniden dikildiği (stapler hattı) bölgeden mide içeriğinin karın boşluğuna sızması durumudur. Oranı deneyimli merkezlerde %1-2 civarındadır.

  • Belirtileri: Şiddetli karın ağrısı, ate ş, nabızda belirgin hızlanma (taşikardi), omuz ağrısı ve genel durum bozukluğu.
  • Yönetimi: Bu risk, kaliteli malzeme kullanımı ve cerrahın tecrübesiyle en aza indirilir. Ameliyat sırasında ve sonrasında yapılan “kaçak testi” ile erken teşhis hedeflenir. Erken fark edildiğinde genellikle endoskopik yöntemler (stent takılması gibi) veya bazen ikinci bir cerrahi müdahale ile yönetilebilir.

2. Kanama Riski

Stapler hattından veya kesi yerlerinden kanama olabilir. Genellikle ameliyat sonrası ilk 24-48 saat içinde fark edilir. Kanama miktarının yakından takibi önemlidir. Çoğunlukla kendiliğinden durur, ancak bazı durumlarda kan transfüzyonu veya nadiren kanamayı durdurmak için ikinci bir müdahale gerekebilir.

3. Pıhtı (Emboli) Riski

Özellikle bacak damarlarında pıhtı oluşması (derin ven trombozu) ve bu pıhtının akciğerlere atması (pulmoner emboli) tüm büyük ameliyatların bir riskidir. Obezite hastalarında bu risk biraz daha yüksektir.

  • Yönetimi: Ameliyat öncesi ve sonrası kan sulandırıcı iğnelerin yapılması, ameliyat sırasında ve sonrasında varis çoraplarının giydirilmesi ve hastanın ameliyattan sonra en kısa sürede yürütülmesi (erken mobilizasyon) bu riski önemli ölçüde azaltır.

4. Enfeksiyon Riski

Laparoskopik (kapalı) ameliyatta kesi yerleri çok küçük olduğu için yara yeri enfeksiyonu riski düşüktür. Ameliyat öncesi koruyucu antibiyotik verilmesi ve hijyen kurallarına uyulması ile bu risk minimize edilir.

5. Anesteziye Bağlı Riskler

Modern anestezi teknikleri ve ilaçları sayesinde riskler oldukça düşüktür. Ancak her anestezi işlemi, hastanın genel sağlık durumuna, yaşına ve ek hastalıklarına bağlı olarak potansiyel riskler içerir. Ameliyat öncesi anestezi doktoru tarafından detaylı bir değerlendirme yapılır.


Tüp mide konusunda uzman cerrah Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe
en iyi tüp mide ameliyatı doktoru

Sık Görülen Geçici Yan Etkiler

Bunlar genellikle her hastanın deneyimlediği, iyileşme sürecinin bir parçası olarak kabul edilen ve zamanla düzelen durumlardır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Saç Dökülmesi

Ameliyattan sonraki 3-6. aylar arasında sıkça görülür. Nedeni, cerrahi stres ve hızlı kilo kaybına vücudun verdiği bir tepki olan “Telogen Effluvium”dur. Bu durum kalıcı değildir. Yeterli protein, vitamin ve mineral alımıyla saçlar genellikle 1 yıl içinde eski sağlığına kavuşur.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Mide Bulantısı ve Kusma

İlk haftalarda ve aylarda sıkça yaşanabilir. Genellikle hızlı yemek, gıdaları yeterince çiğnememek, porsiyonu aşmak veya bazı gıdalara karşı gelişen hassasiyetten kaynaklanır. Beslenme kurallarına uyarak yönetilebilir.

Yorgunluk ve Halsizlik

Vücudun hem ameliyat travmasını atlatması hem de düşük kalorili diyete adapte olması nedeniyle ilk birkaç ay yorgunluk hissi normaldir. Dinlenmek ve vücudun sinyallerine kulak vermek önemlidir.


Uzun Dönem Komplikasyonlar ve Yan Etkiler

Bu etkiler, aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir ve düzenli takip ile yönetilmeleri esastır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Vitamin Eksikliği

Azalan gıda alımı nedeniyle B12 vitamini, demir, kalsiyum ve D vitamini gibi önemli besinlerin eksikliği en sık görülen uzun dönemli sorundur. Bu eksiklikler, ömür boyu düzenli olarak takviye kullanmayı ve yıllık kan testleri ile durumu kontrol ettirmeyi gerektirir. Aksi takdirde anemi, kemik erimesi ve sinir sistemi hasarı gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Reflü (Gastroözofageal Reflü Hastalığı)

Tüp mide ameliyatı, midenin anatomisini değiştirdiği için bazı hastalarda yeni reflü şikayetlerine neden olabilir veya mevcut reflüyü artırabilir. Bu durum genellikle diyet düzenlemeleri ve ilaçlarla yönetilir.

Safra Kesesi Taşı Oluşumu

Hızlı kilo kaybı, safra kesesinde taş oluşumu riskini artırır. Ameliyat sonrası ilk 1-2 yıl içinde hastaların yaklaşık %20-30’unda görülebilir. Şikayete neden olan taşlar için safra kesesi ameliyatı (kolesistektomi) gerekebilir.

Darlık (Stenoz)

Mide tüpünde iyileşme dokusuna bağlı olarak aşırı daralma olmasıdır. Katı gıdaları yutmada güçlük ve sürekli kusma ile kendini belli eder. Genellikle endoskopik olarak balonla genişletme yöntemiyle başarılı bir şekilde tedavi edilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Tekrar Kilo Alma Riski

Ameliyat, kilo vermek için güçlü bir araçtır ancak sihirli bir değnek değildir. Hasta, ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine (beslenme, egzersiz) uyum göstermezse, yüksek kalorili gıdalar tüketmeye devam ederse zamanla bir miktar kilo geri alımı yaşanabilir. Bu, cerrahi bir komplikasyondan çok, sürece uyum sorunudur.

Tüp Mide Ameliyatı Hasta Yorumları

Tüp mide ameliyatı sonrası iyileşme süreci, beslenme düzeni, kilo kaybı ve yaşam tarzı değişikliklerini hastaların kendi ağzından dinleyin.
Tüp mide ameliyatı sonrası hasta yorumları ve kilo verme sonuçları

Clarissa Webr

5.0
Mide Küçültme Ameliyatı
Nişantaşı’nda Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’ye tüp mide ameliyatı için geldim. Ameliyat öncesi riskler dahil her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı. Tüp mide ameliyatı fiyatları bu kadar deneyimli bir doktora göre gayet uygun. Ekip de çok ilgiliydi, kendimi güvende hissettim.Tüp mide ameliyatını herkese tavsiye ederim.
Tüp mide ameliyatı hastalarının deneyim ve yorumları

Emma Murey

5.0
Tüp Mide Ameliyatı
Mide küçültme ameliyatı sonrası en çok korktuğum şey beslenmeydi ama hocamızın verdiği tüp mide ameliyatı sonrası beslenme planı sayesinde hiç zorlanmadım. Şu an hem sağlıklıyım hem de enerjim yüksek. Tüp mide sonrası süreç sandığımdan daha iyiydi.İyi ki İstanbul’da mide küçültme ameliyatı için Oğuzhan Karatepe’yi seçmişim.
Tüp mide ameliyatı sonrası memnun kalan hastaların yorumları

Esra Hanım

5.0
Mide Küçültme Ameliyatı
Almanya’dan İstanbul’a gelip mide küçültme ameliyatı oldum. Ameliyattan çok korkuyordum ama Türkiye’nin en iyi mide küçültme doktorlarından biri olan Oğuzhan Bey sayesinde tüm korkularımı yendim. Daha ilk haftada 7 kilo verdim. İstanbul’da tüp mide ameliyatı olmak isteyen herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

Psikolojik ve Sosyal Etkiler

Vücuttaki büyük değişim, ruh halini ve sosyal ilişkileri de etkileyebilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Depresyon ve Duygudurum Değişiklikleri

Bazı hastalar, yeme alışkanlıklarının kısıtlanması, sosyal ortamlardaki zorluklar ve vücutlarındaki hızlı değişime adaptasyon sürecinde zorlanabilir. Bu durum, depresyon veya anksiyeteyi tetikleyebilir. Ameliyat öncesi ve sonrası psikolojik destek bu nedenle çok önemlidir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Pişmanlık Hissi

Özellikle ilk aylardaki zorlu iyileşme sürecinde veya gerçekçi olmayan beklentiler karşılanmadığında bazı hastalarda geçici bir pişmanlık hissi görülebilir. Bu duygu genellikle vücut iyileştikçe ve kilo kaybının olumlu etkileri görüldükçe ortadan kalkar.


prof. dr. oğuzhan karatepe ile tüp mide ameliyatı

Tüp Mide Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Tüp mide ameliyatı sonrası kaçak riski, enfeksiyon, kanama, vitamin eksiklikleri ve reflü gibi yan etkiler görülebilir. “Riskler nelerdir?”, “Ciddi komplikasyonlar olabilir mi?”, “Pişman olanlar var mı?” gibi merak edilen tüm soruların yanıtlarını açıklıyoruz. Ayrıca uzun vadeli etkiler ve dikkat edilmesi gerekenler de bu içerikte.

Tüp Mide Ameliyatında Ölüm Riski Var mı?

Bu, hastaların en çok sorduğu ve en hassas konudur. Evet, her büyük cerrahi operasyonda olduğu gibi, tüp mide ameliyatında da çok düşük de olsa bir ölüm riski mevcuttur. Bilimsel yayınlara ve geniş serilere göre, deneyimli merkezlerde gerçekleştirilen tüp mide ameliyatlarındaki mortalite (ölüm) oranı %0.1 – %0.2 (binde bir ila iki) civarındadır. Bu oran, safra kesesi veya apandisit ameliyatı gibi sık yapılan diğer büyük ameliyatların risk oranlarıyla benzerdir. Riskin sıfır olmadığını bilmek, ancak bu riski en aza indirmek için neden deneyimli bir cerrah ve tam donanımlı bir hastane seçilmesi gerektiğini anlamak önemlidir.

Riskleri Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Risk yönetimi, hem cerrahi ekibin hem de hastanın ortak sorumluluğudur.

Cerrahi Ekibin SorumluluklarıHastanın Sorumlulukları
Doğru hasta seçimi ve detaylı ön değerlendirme.Hekiminize tüm tıbbi geçmişinizi ve kullandığınız ilaçları eksiksiz bildirmek.
Kaliteli ve güvenilir tıbbi malzeme kullanımı.Ameliyat öncesi verilen diyet, sigara bırakma gibi tüm talimatlara uymak.
Titiz bir cerrahi teknik uygulamak.Ameliyat sonrası erken dönemde yürüyüşleri aksatmamak.
Ameliyat sonrası yakın takip sağlamak.Beslenme ve sıvı alımı kurallarına harfiyen uymak.
Hastayı tüm riskler hakkında şeffafça bilgilendirmek.Vitamin takviyelerini düzenli kullanmak ve kontrolleri aksatmamak.

Riskler ve Yan Etkilerle İlgili Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S.)

Ameliyatın potansiyel olumsuz yönleri hakkında en çok merak edilen sorular ve profesyonel yanıtları.

Kaçak riski ne zaman biter?

Kaçak riski en yüksek ilk 7-10 gün içindedir ancak çok nadiren daha geç dönemlerde de görülebilir. İlk ay atlatıldıktan sonra bu risk büyük ölçüde ortadan kalkar.

Saç dökülmesini önlemek için ne yapabilirim?

Tamamen önlemek zordur çünkü bu fizyolojik bir tepkidir. Ancak yeterli protein, demir, çinko ve biyotin alımı süreci daha hafif atlatmanıza ve saçların daha hızlı toparlanmasına yardımcı olabilir.

Ameliyat sonrası sürekli kusmak normal mi?

Hayır, normal değildir. Sürekli kusma, genellikle çok hızlı veya fazla yemenin bir işaretidir. Ancak altta yatan bir darlık (stenoz) gibi bir sorunun da belirtisi olabilir. Bu nedenle devam etmesi durumunda mutlaka hekiminize danışmalısınız.

Bu ameliyat kanser riskini artırır mı?

Tam tersine. Obezite, rahim, meme, kolon ve pankreas gibi birçok kanser türü için kanıtlanmış bir risk faktörüdür. Kilo kaybı sağlayarak bu kanser türlerine yakalanma riskini azalttığına dair güçlü bilimsel kanıtlar vardır.

İlaç emilimi değişir mi? Kullandığım ilaçlar etkisiz kalır mı?

Evet, ilaç emilimi değişebilir. Özellikle psikiyatrik, kardiyolojik veya doğum kontrol hapları gibi sürekli kullanılan ilaçların dozlarının ameliyat sonrası yeniden ayarlanması gerekebilir. Bu durumu ilgili branş doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz.

Ameliyat sonrası alkol toleransım neden düştü?

Mide hacminin küçülmesi ve anatomik değişiklikler nedeniyle alkol çok daha hızlı kana karışır. Bu, az miktarda alkolün bile kan alkol seviyesini hızla yükseltmesine ve daha çabuk sarhoşluğa neden olur. Bu nedenle alkol tüketimi çok risklidir.

Tekrar kilo alırsam ikinci bir ameliyat olabilir miyim?

Evet, bu duruma “revizyon cerrahisi” denir. Ancak ikinci ameliyatlar teknik olarak daha zor ve risklidir. Öncelik her zaman ilk ameliyatın başarısını yaşam tarzı değişiklikleriyle korumaktır.

Pişmanlık yaşayanlar genellikle neden pişman oluyor?

Genellikle gerçekçi olmayan beklentiler, zorlu geçen ilk birkaç ay, sosyal yeme-içme aktivitelerinden uzak kalma ve yeme eylemiyle olan duygusal bağın kopması gibi nedenlerle geçici bir pişmanlık yaşanabilir.

Ameliyat bağışıklık sistemimi zayıflatır mı?

İlk aylarda, vücut strese ve besin alımındaki azalmaya adapte olurken geçici bir zayıflama olabilir. Ancak uzun vadede, kilo kaybı ve yandaş hastalıkların düzelmesiyle birlikte bağışıklık sistemi güçlenir.

Riskleri azaltan en önemli faktör nedir?

Tek bir faktör seçmek zor olsa da, en önemlileri; ameliyatı yapan cerrahın tecrübesi, ameliyatın yapıldığı hastanenin donanımı ve hastanın ameliyat sonrası talimatlara harfiyen uymasıdır.

  1. Kaçak belirtileri grip belirtileriyle karışabilir mi?Evet, bazen başlangıçta halsizlik ve ateş gibi belirtilerle karışabilir. Ancak kaçaktaki en ayırıcı belirtiler; şiddetli ve geçmeyen karın ağrısı, nabızda 100’ün üzerine çıkan hızlanma ve omuza vuran ağrıdır. Şüphe durumunda daima ekibinizle iletişime geçmelisiniz.
  2. Ameliyatta yapılan kaçak testi %100 güvenilir midir?Kaçak testi (mavi su testi) çok yüksek oranda güvenilirdir ancak %100 garantili değildir. Çok küçük sızıntıları ilk anda göstermeyebilir. Bu nedenle test temiz çıksa bile, ameliyat sonrası şüpheli belirtilerde doktorlar daima kaçak ihtimalini göz önünde bulundurur.
  3. Kanama riski en çok hangi dönemde olur?En çok ameliyat sonrası ilk 48 saat içinde görülür. Bu nedenle hastanede yakın takip altında tutulursunuz.
  4. Emboli (pıhtı) atma riskini kimler daha çok taşır?Aşırı kilolu hastalar, daha önce pıhtı öyküsü olanlar, ileri yaştaki hastalar ve hareketsiz bireyler daha yüksek risk altındadır. Bu nedenle koruyucu önlemler (kan sulandırıcı, varis çorabı, yürüyüş) herkese standart olarak uygulanır.
  5. Anesteziye bağlı riskler nelerdir?Modern anestezide riskler çok düşüktür. Olası riskler arasında; ilaca karşı alerjik reaksiyonlar, solunum problemleri ve bulantı sayılabilir. Anestezi uzmanı, ameliyat öncesi sizi detaylıca değerlendirerek bu riskleri en aza indirir.
  6. Ameliyatın kendisi mi daha riskli, obeziteyle yaşamak mı?Genel olarak, morbid obezitenin yol açtığı kalp krizi, felç, diyabet gibi ölümcül hastalıkların riski, deneyimli bir merkezde yapılan tüp mide ameliyatının riskinden çok daha yüksektir.
  7. Hangi belirtide acil servise gitmeliyim?Ani başlayan, şiddetli ve geçmeyen karın ağrısı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, 38.5 dereceyi geçen ateş, bacakta şişlik ve ağrı gibi durumlarda derhal en yakın acil servise başvurmalı ve cerrahi ekibinize haber vermelisiniz.
  8. Dren neden takılır, ağrı yapar mı?Dren, içeride birikebilecek kan veya sıvıyı dışarı almak için bir güvenlik önlemidir. Varlığı hafif bir rahatsızlık hissi verebilir ancak ciddi bir ağrıya neden olmaz. Çıkarılması ise saniyeler süren basit bir işlemdir.
  9. Riskler yaşa göre değişir mi?Evet, genellikle ileri yaştaki hastalarda ek hastalıklar daha fazla olduğu için riskler bir miktar artabilir. Ancak her hasta kendi özelinde değerlendirilir.
  10. Yaygın Görülen Geçici Yan Etkiler
  11. Saçlarımın tamamı dökülecek mi?Hayır, tamamı dökülmez. Genellikle saçlarda genel bir seyrelme şeklinde görülür ve bu durum geçicidir.
  12. Saç dökülmesini önleyecek bir ilaç veya şampuan var mı?Hayır. Bu durumun nedeni dışsal değil, içsel (metabolik) olduğu için şampuanların bir etkisi yoktur. Tek çözüm, vücudun yeni duruma adapte olması ve yeterli besin alımının sağlanmasıdır.
  13. Bu yorgunluk ve bitkinlik hali ne zaman geçer?Genellikle ilk 1-2 ay en zorlu dönemdir. Beslenme düzeniniz oturdukça ve vücut iyileştikçe, 3. aydan itibaren enerji seviyeniz belirgin şekilde artmaya başlar.
  14. Neden sürekli üşüyorum?Hızlı kilo kaybı, vücudun yalıtım tabakası olan yağ dokusunun azalmasına neden olur. Metabolizmanızın yavaşlaması da buna eklenince üşüme hissi sıkça yaşanır. Bu durum zamanla düzelir.
  15. Ameliyat sonrası neden omuz ağrısı yaşanır?Laparoskopik ameliyatlarda karın içini şişirmek için kullanılan karbondioksit gazının diyafram sinirini uyarması nedeniyle yansıyan bir ağrıdır. Genellikle ilk 1-2 gün içinde geçer.
  16. Kabızlık için ne yapabilirim?Yeterli su içtiğinizden (günde en az 1.5 litre) emin olun. İlerleyen beslenme dönemlerinde lifli gıdaları (sebze püreleri, meyveler) diyetinize ekleyin. Yürüyüş yapmak da çok yardımcı olur. Sorun devam ederse hekiminize danışın.
  17. Ameliyat sonrası ishal normal midir?Bazı gıdalara karşı hassasiyet veya çok yağlı yiyecekler tüketildiğinde ishal görülebilir. Sürekli hale gelirse veya su kaybına yol açarsa ekibinizle görüşmelisiniz.
  18. Kötü ağız kokusu neden olur, nasıl geçer?Hızlı yağ yakımı sırasında vücutta oluşan “keton” cisimcikleri nefeste aseton benzeri bir kokuya neden olabilir. Yeterli sıvı alımı ve düzenli diş fırçalama ile bu durum yönetilebilir. Genellikle kilo verme yavaşladığında azalır.
  19. Cildim neden kuruyor?Yetersiz sıvı alımı (dehidrasyon) ve bazı vitamin eksiklikleri cilt kuruluğuna neden olabilir. Bol su içmek ve nemlendirici kullanmak önemlidir.
  20. Uyku düzenim neden bozuldu?Cerrahi stres, hormonal değişiklikler ve ilk günlerdeki rahatsızlık hissi uyku düzenini etkileyebilir. Zamanla normale dönecektir.
  21. Vitamin eksikliğinin ilk belirtileri nelerdir?Aşırı halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, dilde yanma, tırnaklarda kırılma, saç dökülmesi ve kas krampları ilk belirtiler olabilir.
  22. Kan tahlillerimi ne sıklıkla yaptırmalıyım?İlk yıl 3., 6. ve 12. aylarda, sonrasında ise yılda en az bir kez mutlaka yaptırılmalıdır.
  23. Reflü kalıcı hale gelir mi?Bazı hastalarda kalıcı olabilir ve sürekli ilaç kullanımı gerektirebilir. Çok şiddetli ve ilaca yanıt vermeyen durumlarda nadiren revizyon cerrahisi gerekebilir.
  24. Safra kesesi taşı oluşursa mutlaka ameliyat gerekir mi?Hayır. Eğer taşlar herhangi bir şikayete (ağrı, sindirim güçlüğü vb.) neden olmuyorsa, sadece takip edilebilir. Şikayet oluşturursa ameliyat önerilir.
  25. Darlık (Stenoz) neden olur?Genellikle midenin iyileşme sürecinde aşırı bir skar (yara) dokusu oluşturmasından kaynaklanır. Nadir bir durumdur.
  26. Yemeklerin mideme takılması hissi normal mi?Hayır, bu bir uyarı işaretidir. Genellikle çok hızlı yediğiniz, yeterince çiğnemediğiniz veya büyük bir lokma yuttuğunuz anlamına gelir. Bu hissi yaşıyorsanız hemen yemeyi bırakmalı ve yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirmelisiniz.
  27. Bazı yiyeceklere karşı neden hassasiyet gelişiyor?Ameliyat sonrası mide, bazı gıdaları (kuru etler, ekmek, pilav, çiğ sebzeler gibi) sindirmekte zorlanabilir. Bu kişiden kişiye değişir ve zamanla deneme-yanılma yoluyla hangi gıdaların size dokunduğunu öğrenirsiniz.
  28. Yemekten sonra neden midem gurulduyor?Küçülen midenin yeni sindirim düzenine alışma sürecinde sesler duymanız normaldir.
  29. Dehidrasyon (sıvı kaybı) belirtileri nelerdir?Koyu renkli idrar, baş dönmesi, ağız kuruluğu, yorgunluk ve baş ağrısı en yaygın belirtilerdir.
  30. Ömür boyu diyet mi yapacağım?“Diyet” kelimesi yerine “sağlıklı beslenme alışkanlıkları” demek daha doğrudur. Evet, porsiyon kontrolü, protein önceliği ve zararlı gıdalardan uzak durma gibi temel prensipler ömür boyu devam etmelidir.
  31. Psikolojik, Sosyal Etkiler ve Pişmanlık
  32. Ameliyat sonrası depresyon yaygın mı?Evet, bir adaptasyon süreci olarak duygudurum dalgalanmaları ve hatta depresyon görülebilir. Bu nedenle psikolojik destek sürecin önemli bir parçasıdır.
  33. Neden bazıları “keşke olmasaydım” diyor?Bu “pişmanlık” hissi genellikle ilk aylardaki yeme zorlukları, sosyal izolasyon ve ameliyatın bir “sihirli değnek” olmadığı gerçeğiyle yüzleşince ortaya çıkar. Genellikle geçicidir.
  34. Vücudumun yeni haline alışmak zor mu?Evet, bazıları için zor olabilir. Yıllardır görmeye alıştığınız bedenin hızla değişmesi, “vücut algısı” sorunlarına yol açabilir. Bu da psikolog desteği ile aşılabilecek bir süreçtir.
  35. Sosyal ortamlarda yemek yemekten çekiniyorum, ne yapmalıyım?Bu çok yaygın bir endişedir. Başlangıçta sadece sıvı veya çorba tüketebileceğiniz ortamlara gidebilir, ilerleyen zamanlarda ise durumu yakın arkadaşlarınıza açıklayarak küçük porsiyonlar isteyebilirsiniz. Unutmayın, odağınız yemek değil, sohbet olmalı.
  36. Eşim/ailem yemek konusunda bana baskı yapıyor, nasıl davranmalıyım?Ameliyat öncesinde ailenizi süreç hakkında bilgilendirmek çok önemlidir. Onlara bunun bir sağlık zorunluluğu olduğunu, porsiyonlarınızın neden küçük olduğunu anlatın. Gerekirse bir kontrole sizinle birlikte gelerek diyetisyeninizle konuşmalarını sağlayın.
  37. Yeme eylemiyle olan duygusal bağımı kaybetmekten korkuyorum.Bu gerçek bir korkudur. Birçok insan için yemek bir zevk veya stresle başa çıkma yöntemidir. Ameliyat sonrası bu ilişki değişir. Stresle başa çıkmak için yürüyüş, hobi veya meditasyon gibi yeni ve sağlıklı yollar bulmak gerekir.
  38. İnsanların “kolay yolu seçtin” demesiyle nasıl başa çıkarım?Bu ameliyatın kolay bir yol olmadığını, ciddi bir cerrahi ve ömür boyu sürecek bir yaşam tarzı değişikliği gerektirdiğini bilin. Bu tür yorumlar genellikle bilgisizlikten kaynaklanır. Kendinize olan güveninizle bu yorumları görmezden gelmeyi öğrenebilirsiniz.
  39. Kilo verdikten sonra karakterimin değişmesinden endişeleniyorum.Genellikle bu değişim olumlu yönde, artan özgüven şeklinde olur. Ancak önemli olan, kilo kaybını kimliğinizin merkezine koymamaktır.
  40. Bu süreçte en zor olan şey nedir?Bu kişiden kişiye değişir. Bazıları için fiziksel iyileşme, bazıları için yeme düzenine alışmak, bazıları içinse psikolojik adaptasyon en zorlayıcı kısım olabilir.
  41. Ameliyat öncesi psikolog desteği almak riskleri azaltır mı?Kesinlikle evet. Beklentilerinizi gerçekçi bir zemine oturtmak, potansiyel zorluklara karşı sizi zihinsel olarak hazırlamak ve başa çıkma mekanizmaları geliştirmenizi sağlamak, özellikle “pişmanlık” ve depresyon riskini azaltır.
  42. Ne kadar sarkma olacağını önceden bilebilir miyim?Hayır, bu tamamen kişisel faktörlere (yaş, verilen kilo miktarı, genetik, cilt yapısı, sigara kullanımı) bağlıdır ve önceden tahmin edilemez.
  43. Sarkma ameliyatları (post-bariatrik cerrahi) riskli midir?Evet, bunlar da büyük cerrahi operasyonlardır ve kendi risklerini taşırlar.
  44. Tekrar kilo alma riski en çok ne zaman başlar?Genellikle ameliyattan 1.5 – 2 yıl sonra, kilo kaybı durduğunda ve hastalar eski alışkanlıklarına dönme eğilimi gösterdiğinde risk artar.
  45. Geri kilo alımının en büyük nedeni nedir?En büyük neden, yüksek kalorili, işlenmiş gıdaların (cips, çikolata, bisküvi gibi “kaygan gıdalar”) ve şekerli/gazlı içeceklerin tekrar tüketilmeye başlanmasıdır.
  46. Doğum kontrol haplarının etkisi azalır mı?Evet, ameliyat sonrası emilim değişiklikleri nedeniyle etkinlikleri azalabilir. Bu nedenle doğum kontrolü için bariyer yöntemleri gibi ek veya farklı yöntemler kullanmak gerekebilir. Mutlaka kadın doğum uzmanınıza danışın.
  47. Ameliyat sonrası hamilelikte ne gibi riskler vardır?En büyük risk, hem annenin hem de bebeğin yeterli besinleri alamamasıdır. Bu nedenle hamilelik, bir bariatrik cerrahi ekibi ve perinatoloji uzmanı tarafından çok yakından takip edilmelidir.
  48. Emzirme döneminde sütüm yeterli olur mu?Yeterli sıvı ve kalori aldığınız sürece genellikle sütünüz yeterli olur. Ancak beslenme durumunuzun bir diyetisyen tarafından takip edilmesi önemlidir.
  49. Bu ameliyat ömrü uzatır mı, kısaltır mı?Bilimsel çalışmalar, obezite cerrahisinin, morbid obezitenin yol açtığı ölümcül hastalıkları ortadan kaldırarak veya riskini azaltarak beklenen yaşam süresini önemli ölçüde artırdığını göstermektedir.
  50. Mide küçülünce diğer organlarım zarar görür mü?Hayır, ameliyat sadece mideye yapılan bir işlemdir ve diğer organlara doğrudan bir zararı yoktur.
  51. Ameliyat sonrası asla yapmamam gereken şey nedir?Hekim ve diyetisyen takibini bırakmak. Bu, uzun dönemli başarının önündeki en büyük engel ve en büyük risktir.

Sonuç: Bilinçli Karar, Güvenli Süreç

Tüp mide ameliyatı riskleri ve yan etkileri, ciddiye alınması gereken ancak yönetilebilir durumlardır. Önemli olan, bu yolculuğa çıkmadan önce terazinin her iki kefesini de doğru bir şekilde değerlendirmektir. Bir yanda morbid obezitenin getirdiği ağır ve ilerleyici sağlık sorunları, diğer yanda ise bu sorunları çözme potansiyeli taşıyan ancak kendi içinde de belirli riskler barındıran cerrahi bir müdahale vardır. Şeffaf iletişim, doğru beklenti yönetimi ve alanında uzman bir ekibe teslimiyet, bu sürecin en güvenli şekilde tamamlanmasının anahtarıdır.

Ameliyat bir son değil, sağlıklı bir yaşama atılan ilk adımdır. Bu adımın potansiyel zorluklarını bilmek, onlarla başa çıkma gücünü de beraberinde getirir. Olası tüm riskler ve bu risklerin sizin kişisel sağlık durumunuzdaki olasılıkları hakkında detaylı ve şeffaf bilgi almak, en temel hakkınızdır.



DİKKAT:
Bu sayfada yer alan bilgiler, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İçerik, bir hekim tarafından yapılan tıbbi bir muayenenin veya tanının yerine geçemez. Her hastanın tıbbi durumu farklıdır ve potansiyel riskler kişiye göre değişiklik gösterebilir. Kişiye özel risk analizi ve tedavi süreçleri için mutlaka alanında uzman bir sağlık profesyoneline danışmanız gerekmektedir.

iletişim

Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile Tüp Mide Ameliyatı

İstanbul’da tüp mide ameliyatı yaptırmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. 25 yılı aşkın tecrübesi ve 1000’den fazla obezite ameliyatıyla Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, tüp mide cerrahisinde mide küçültme ameliyatı yapan bir uzmandır. Sağlığınıza kavuşmak ve yeni bir hayata adım atmak için bizimle iletişime geçin.
İstanbul'da tüp mide ameliyatı yapan Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe
İstanbul’da tüp mide ameliyatı yapan en iyi doktor

Aklınızda soru kalmasın:

WhatApp’dan bize hemen yaz – 0530 917 3030